Kitaplar
[td_block_text_with_title custom_title=”Hz. Zeyneb ve Hz. Masüme”]Hz. Zeyneb ve Hz. Masume Kitabı Prof. Dr. Haydar BAŞ’ın kaleme aldığı, Ehl-i Beyt imamlarını konu eden Ehl-i Beyt Külliyatından sonra kaleme aldığı Ehl-i Beyt’in iki güzide kadınını anlattığı muhteşem bir başucu eseridir. Bu eser ile Ehl-i Beyt’in çektiği sıkıntıları daha net anlayacaksınız.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”Hoşgeldin Atatürk”]“Gerçek Atatürk’ü biz tanıtacağız” diyen Haydar Baş bu konuda yazacağı Atatürk kitabı ‘nın bir devrim niteliğinde olacağını söylemişti. 10 kasım da tanıtılacak olan Atatürk Kitabı‘nının tanıtım ve imza günü ise 10 Kasım Cuma günü saat 19:30 da Ankara’da Ataköşk Otel’de büyük bir katılım ile gerçekleşti.
Prof. Dr. Haydar Baş,[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”İmam El-Hadi”]İsmail b. Mehran’dan şöyle rivâyet edilmiştir: “İmam Cevad Medine’den Bağdat’a ilk götürülüşünde ona dedim ki: ‘Sana feda olayım! Ben bu götürülmenizden dolayı sizin için endişe ediyorum. Senden sonra imam olarakkime tâbi olacağız?’[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”İmam Muhammed Et-Taki”]İmam Ebû Ca’fer Muhammed b. Ali b. el-Cevad (a.s.) Ehl-i Beyt İmamları’nın dokuzuncusudur. Annesi: İmam’ın annesi; Nubiyeli, Mursiyeli (Fas’ta ve Sudan’da bir yer) Mariya el-Kıbtî’nin (Resûlullah’ın eşi ve oğlu İbrahim’in annesi) ailesinden geliyordu. Adı, Subeyke ve Reyhane ya da Dürre idi. İmam Rızâ (a.s.) ona Hayzeran adını vermişti. Resûlullah (s.a.a.) Mariye’yi tertemiz câriyelerin en hayırlısı olarak nitelendirmişti.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”İmam Rıza”]Bu eser, pak Ehl-i Beyt’in tertemiz evlatlarından 8. İmam, Ali b. Musa er-Rıza’nın mücadele, azim ve takva dolu hayatının bir özetidir. [/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=” İmam Musa Kazım”]Ehl-i Beyt soyunun on iki mübarek İmamından yedincisi olan İmam Mûsâ b. Ca’fer’i, yani İmam Musa Kazım Hazretlerini anlattığımız bu eseri tamamlamamızı sağlayan Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=” İmam Cafer Es-Sadık”]İmam Cafer Es Sadık , kendinden önceki Ehl-i Beyt İmamlarının devamı olarak, Muhammedî nurunun, imanın, ibadetin, aşkın, İlmin, irfanın, Allah’a teslimiyetin ve şehadetin Resulullah’tan sonra velayet kandilleriyle adeta abideleşmesidir.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=” İmam Muhammed Bakır”]İmam Muhammed Bakır (a.s.) nasp edilmiş imamların beşinci sidir.
Her imamın üstün bir vasfını ifade eden, öne çıkan bir yönü vardır ki, bu vasfı ile anılır. imam Ali (a.s.), Aliyyü’l Murtezâ’dır; İmam Hasan(a.s), İmam Hüseyin(a.s) şehittir; İmam Zeynelâbidin(a.s.), Seccad’dır; İmam Cefer(a.s.), Sadık’tır ve İmam Muhammed b. Ali de, Bakır’dır (a.s.). Bakır, kitabın içinde izahını geniş şekilde bulacağınız gibi, ceddi Hz. Peygamber(s.a.v) tarafından kendisine konulmuş bir lakaptır. [/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=” İmam Zeynel Abidin”]Kökü Muhammed Mustafa, gövdesi İmam Ali ve Hz. Fatıma, dalı Hz. Hüseyin olan Ìslam ağacının Kerbelâ çiçeğidir İmam Zeynel Abidin es-Seccad. İbadet, aşk, ilim, irfan, hikmet, çile, hüzün, cihad ve şehadet onun ha-yatında iç içedir.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”İmam Hüseyin”]Okuduğunuz eserde göreceksiniz ki, Hz. Hüseyin İmam’dır ve bu yüzden kıyam etmiştir.
Böyle bir önsöz yazmamızın sebebi, imamet’in naspedildiğini ve asıl sahibini anlayarak kıyamın mânâsını daha kolay anlamanızdır. Mualla b. Huneys şöyle rivayet etmiştir:
“Ebu Abdullah (a.s.)’a, ‘Allah size emaneti ehline vermenizi emreder’ (Nisa, 58) ayetini sordum.Buyurdu ki: Allah önceki İmam’a, yanında bulunan her şeyi kendisinden sonraki İmam’a vermesini emretmiştir.” (Usul-Ü Kafi, c. 1, s.479).[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=” İmam Hasan”]Elinizde bulunan İmam Hasan adlı bu eserde ise, Peygamber ailesinin bir diğer ferdi, Allah’ın Sevgilisinin “reyhanesi” İmam Hasan ’ı çeşitli yönleriyle aktarmaya gayret ettik. Onu anlatmaya çalışarak, onun adını anarak şerefyâb olduk, şefaatini talep ettik.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”Hz. Fatıma”][/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”İmam Mehdi”]Muhammed Mustafa’nın mübarek soyunun yüce imamlarından İmam Ha­şan el-Askerî ve İmam Muhammed Mehdi Hazretlerine dair çalışmamız vesile­si ile, Ehl-i Beyt’in şefaat ve himmetlerini niyaz ediyorum.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”Hz. İmam Ali”]İman ve İslam’ın bağırlarında yoğrulup insanlığa sunulduğu Ehl-i Beyt’in kutlu insanlarına ve onların işaret, istikamet ve sevgileriyle yol alan mü’minlere de selam olsun. İslam, kuru iddialar veya mücerret melhumlar yığını değildir; bilakis yaşanan bir hayattır. “Canlı Kur’an” olan Resulüllah’ın (s.a.v.) ailesi, İslam’ın yaşanan ve yaşayan özüdür. Ehl-i Beyt, son Peygamber Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ve aile efradının şahsında Kur’an-ı Kerim’in ve İslam’ın yaşam modelidir, canlı hâlidir. Ehl-i Beyt, imanın ve İslam medeniyetinin çekirdeğidir. Türk Milleti, Ehl-i Beyt yoluyla islam’la şereflendiler; bu yolu hayatlarına geçirmede de “Asakir’ullah-Allah’ın askerleri” unvanına layık oldular. Hacı Bektaş’lar, Ahmet Yesevi’ler. Mevlana’lar, Yunus’lar, zaman içerisinde Ehl-i Beyt’in müşahhas örnekleri olarak insanlığı aydınlattılar.Bu kadronun yetiştirdiği Alperenler, Anadolu’yu ve bütün cihanı dantel gibi örmüş, insanların gönüllerinde İslam’ın çırağını yakmış ardır.[/td_block_text_with_title]
[td_block_text_with_title custom_title=”Rahmeten Li’l-Alemin Hz. Muhammed (S.A.V)”]Allah’ın halifetullah olarak yarattığı ve yeryüzüne gönderdiği insanda, madde ve mânâ olmak üzere iki yön mevcuttur. İnsanın maddî yönü bedenidir ki, buna zahirî kalıp da denir. Diğeri, yani, mânâ ciheti ise, nefs, ruh, kalb gibi isimler alır ki; insanın halifetullah sıfatını almasına sebep olan da aslen batıni yönüdür.[/td_block_text_with_title]